İş sözleşmeleri kural olarak belirsiz süreli olarak yapılır. Kanunen uygun görülen durumlarda belirli süreli iş sözleşmesi de yapmak mümkündür. İşbu bilgi notunda belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshi irdelenecektir.
Belirsiz süreli iş sözleşmeleri;
- Haklı sebeple (derhal)
- Süreli bir şekilde feshedilir.
1. Haklı Nedenle Fesih
Haklı nedenle fesih hakkı, iş ilişkini sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek tarafa iş akdini derhal fesih yetkisi vermektedir. İş Kanunu 25. Maddesinde sayılan nedenlerden birinin gerçekleşmesi durumunda işveren bildirimsiz bir şekilde iş akdini feshedebilecektir. Bu nedenler ; “sağlık sebepleri”, “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri”, “zorlayıcı sebepler” ve “işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması” başlıkları altında toplanmıştır.
Haklı nedenle yapılacak fesih bildirim süresi İş Kanunu madde 26’ya göre “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” nedeniyle yapılan fesihlerde öğrenildiği günden başlayarak altı(6) gün geçtiği ve herhalde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir (1) yıl sonra kullanılmaz. Süre yalnızca “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” sebebiyle yapılacak fesihte geçerlidir. Bu süre hak düşürücü bir süredir. Süre geçirildikten sonra yapılan fesih haksız feshin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Bunun dışında İş Kanunu 25. maddesinde yer alan diğer bentlerde sayılan nedenlerle yapılacak fesihte bu süre uygulanmaz.
Haklı nedenle fesih nedenlerden biri gündeme geldiğinde işveren iş sözleşmesini derhal fesih hakkına sahip olacak ve işçiye kıdem tazminatı ödemekle yükümlü olmayacaktır. Bu husus yargı kararlarıyla da sabittir. Bunun yanında işçi; fazla mesai, genel tatil, haftalık tatil ve yıllık izin ücretine hak kazandığını ispatlarsa işveren bu alacak kalemlerini ödemekle yükümlüdür.
“Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önüne alındığında davacının, çalıştığı iş yerinde birden fazla kişinin özel sağlık sigortası kartlarını ve/veya kart numaralarını kullanarak ihtiyacı olmayan ilaçları aldığı sabit olup, doğruluk ve bağlılığa aykırı eylemi kanıtlanmış olduğundan, kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.”
(YARGITAY HGK E. 2015/9-2888 K. 2017/2034 T. 20.12.2017)